• Yavuz Akyıldız röportajı(Tasarımcı, Fiat)


    Yavuz Akyıldız, ülkemizde yetişen birçok tasarımcı gibi Türkiye'de endüstriyel tasarım eğitimi alıp İtalya'da tasarım rüzgarına kapılan profesyonel bir tasarımcı; birçok rakibinden farkı ise İtalyan rüzgarından kısa sürede sıyrılıp birbirinden başarılı konsept otomobillerle kendi fırtınasını koparabilmiş olması!


    Yavuz Akyıldız - Furkan Bilal İYİN
    OTOTREND dergisi, Aralık 2008


    Merhaba Yavuz Bey, öncelikle sizi daha yakından tanımak isteriz.


    Merhaba, öncelikle bu işe ve iş gurubuna Türkiye’de destek veren ve önünün açılması anlamında etki teşkil eden herkese gönülden teşekkür ederim. Ben 1980 İstanbul doğumluyum ve bu mesleğe duymuş olduğum merak daha çocukluk yıllarından gelmektedir. Zaman içinde kendimde görmüş olduğum tasarım ve otomobil merakı ileriki yıllarda bu iki ana temayı birleştirme alt yapısını oluşturdu. Liseyi İstanbul’da Haydarpaşa Meslek Lisesi Elektronik Bölümünde tamamladım(1996-1999). Açıkça söylemek gerekirse okul yıllarında çok da başarılı bir öğrenci grafiği çizmedim. Liseden sonra üniversiteyi 2000-2004 Marmara Güzel Sanatlar Fakültesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü’nde tamamladım. Okul yıllarında son sınıfta kendimi geliştirmek adına Anagroup Marine Times şirketinde motor yat tasarımları yaptım. Üniversite yıllarında içinde bulunduğum gerek koşullar gerekse yaşam ve tasarımın hayatıma kattığı tatmin duygusundan esinlenerek otomobil tasarımına  sarıldım. Üniversite yıllarında bir çok projelere imza attım fakat maalesef ki ülkemizin hemen hemen her dalında olduğu gibi yaptığınız işin çok özel olmasına rağmen pek karşılık görmüyordu. Çünkü ülkemizde bir şeyleri yapmış olmak için yapılması gereken işlerin çokluğundan dolayı çok fazla prim verilmedi. Bütün bunların üzerine bir de yabancı ve yabancılaşma merakı baş gösterdi. Bunun sonucunda maalesef ki hala devam eden beyin göçleri başlamış oldu. Bütün bunların akabinde bende bulunmuş olduğum durumu analiz edip kariyerimi yurtdışında geliştirme yoluna gittim. İtalya’da  Torino şehrinde bulunan Instituto Europeo di Design(Avrupa Tasarım Enstitüsü)okulunda transpotation design(taşıt tasarımı)üzerine  bir yıl yoğun olarak master programına katıldım. Orada almış olduğum eğitimin bazı şeylerin yerine oturması bakımından bana ve kariyerime büyük katkılar sağladığını inkar edemem.


    Lancia Haizea konseptinin tasarım sürecinde görev almıştınız. Bu projeden sonra hangi projelerde yer aldınız ve ne gibi deneyimleriniz oldu?


    Lancia benim dönemimde yapacağımız konsept aracın sponsoru olmuştu ve bu sayede benim dönüm noktam olan Haizea doğdu. Bu projenin akabinde benim tasarlamış olduğum iç mekan design ve konsepti büyük ilgi gördü, çünkü estetiğin yanı sıra insan ergonomisi ve güvenliği açısından da yapılabilirliği yüksek bir projeydi. Araç göz önüne geldikten sonra Cenevre Auto Show’da sergilendi.

    O dönemde orada bulunan bu işin önde gelen tasarımcılarıyla tanışma fırsatı buldum: BMW design director Chris Bangle,Mini design director Gert Hilderband  bu isimlerden birkaçıydı. Bunların üzerine bu firmalardan birtakım iş teklifleri aldım fakat kariyerime İtalya’da devam etme isteğim üzerine, gelen teklifleri askıya aldım. Tam bu sırada İ.D.E.A İnstitute’de profesyonel anlamda işe başladım.

     Tasarlamış olduğum projeler: İtalya’da Fiat adına bir kaç seneye kadar çıkacak olan yeni Grande Punto interior ve exterior(iç ve dış) tasarım, yeni Fiat Bravo GT dış tasarım, Fiat Multipla iç ve dış tasarım, Iveco Stralis kamyon iç ve dış tasarımı. İran’dan Khodro iç ve dış tasarım, Hindistan’dan Tata iç ve dış tasarım, Çin’den Chery iç ve dış tasarım, Japonyadan konsept Yamaha scooter tasarımı, son olarak İ.D.E.A adına konsept araç olan ERA iç ve dış tasarımı projelerinde çalıştım. Bu projeler esnasında bütün dünyadan tanınmış tasarımcılarla çalışarak büyük bir deneyim sahibi oldum. Çünkü bulunduğunuz ortamda bütün milletlerden insanlarla çalışma fırsatını elde edebiliyorsunuz. Bu da size her işte olması gereken beyin alışverişine (brain storming)olanak kılıyor.




    Çarpışma testlerinde otomotiv firmalarının son teknolojileri barındıran araçlarıyla sürücü ve yolcu güvenliğinde yüksek puanlar aldıklarını fakat aynı başarıyı yaya güvenliği konusunda sağlayamadıklarını görüyoruz. Tasarım anlamında, yaya güvenliği konusunda neler yapılabilir?


    Yaya güvenliği konusunda hali hazırda birçok mühendis ve tasarımcı ortak olarak çalışmaktadır. Yaya güvenliği farklı malzeme çeşitleri kullanarak veya kaza anında oluşabilecek şiddetin araca daha fazla yüklenmesi şeklinde azaltılabilir. Tabi bunun yanında aracın aerodinamik  formunu bozmadan yüzeylerle oynamak da bir çözüm olarak kabul ediliyor.

    Otomobillerin gittikçe birbirlerine benzediklerine şahit oluyoruz. “Tasarımda özgünlük” konusunda ne düşünüyorsunuz?


    Evet, genelleme yapmazsak bazı otomobiller gerek şekil ve gerekse kullanım açısından birbirlerine benzerler. Fakat benzer otomobiller sadece yollarda gördüklerimizdir. Bunun yanında çok farklı yüzey şekillerine sahip, mantığın almadığı konseptler de günümüzde yaratılmıştır. Zaten amaç birbirinden farklı olması için kendine özgü bir tasarım yaratılabilmesi için, hiçbir şey gerçek anlamda tek bir beyinden çıkamaz. Her işte grup çalışması, beyin fırtınaları ve kendine özgü fikirler kullanılır.

    Dünya genelinde yaşanan kriz mevcut tasarımlarla yetinmemiz gerektiği sonucunu doğurabilir mi ya da tasarım rekabeti artarak devam eder mi?


    Tasarım dünyada her şekilde olabilen, kendine özgü ve sınırsız bir kavramdır. Dünya genelinde bulunan kriz tasarımı çok fazla etkileyemez çünkü bu bir bakıma gelecekle doğru orantılıdır. Tasarımı etkilemek veya durdurmak demek aklınıza gelebilecek her şeyde geleceğe dair birtakım engeller koymak demektir. Teknoloji,insan beyni ve yeni malzemeler geliştiği sürece tasarımda durdurulamayacak bir bütündür.

    Ünlü şairimiz Ahmet Haşim 1928’de yayımlanan Paris gezisine dair notlarında geleceğin şehirlerinin “otomobil şehri” olacağını ve gelecekte taşıtlara yol açmak için geniş binaların yıkılıp, yerine gökdelenlerin inşa edileceğini, yolların katman katman olacağını ve yer altı tünellerinin yapılacağını öngörmüş. Yakın gelecekte taşıtların tasarımı şehirlere göre mi yapılacaktır yoksa şehirler mi taşıtların tasarımına ayak uyduracaktır? Sizin bu konudaki öngörünüz nedir?


    Benim görüşüme göre yakın gelecekte taşıtlar şehirlere göre uyum sağlayacaktır; çünkü başta düşünülmesi gereken maliyet ve güvenlik olunca tasarımcılarda bu şekilde çalışmaya başlamışlardır. Örneğin daha küçük araçların yapılması, yakıt şekillerinin değiştirilmesi çevreye uyum bakımından ve form olarak küçülebilen iç içe geçebilen  araçlar vs.

    Tasarıma dair özel teknikleriniz, sırlarınız; örneğin tasarladığınız ürünlerde gizli bir imza vb. özel çizgiler var mı?


    Jaas; bu benim imzamdır. Herhangi bir anlamı yok, bu şekilde bilindiğimden dolayıdır. Bazen sayfanın bir köşesinde bazen de tasarımın üstünde küçük bir yerde.

    Tasarımcı adaylarına özellikle tasarım eğitimi ve taşıt tasarımcılığı konusunda tavsiyeleriniz neler?


    Hiçbir şeyin eğitimini almadan o işe girişmeyin. Kendinizi olabildiğince geliştirin hiçbir zaman son nokta budur demeyin. Bir ilah olarak kabul edilen tasarımcı sig. Giorgetto GIUGIARO bile 70 yaşında olmasına rağmen günün her saatinde bir çocuk heyecanıyla tasarım yapmaktadır. Herkesi dinleyin bu işle alakası bulunmayan insanlardan bile fikirler alın. Çünkü sizin göremediğiniz küçücük bir detayı bile alakası olmayan kişiler size fark ettirebilirler. Aklınıza gelebilecek her türlü fikri değerlendirin. Yarattığınız tasarıma hayat vermek adına ona özgü fikirler yükleyin(pratik ve çözümlenebilir). Eğitim konusunda maalesef ülkemizde taşıt tasarımı adına yeterli departmanlar ve enstitüler mevcut değil. Yurtdışında eğitim almak isteyenler için Almanya’da bulunan Pforzheim ve İtalya’da bulunan İED ve İAAD’ı tavsiye edebilirim. Tabi ki bu saydığım okullar belirli kriterlere sahip öğrencileri kabul etmektedirler. Yani paranız olsa dahi bu okullara girme şansı elde edemeyebilirsiniz. Öncelikle iyi bir portfolio ve dil eğitiminden geçmelisiniz.

    Kariyerinizi ne şekilde sürdürmeyi planlıyorsunuz?


    Kariyerimi ileride Türkiye adına bir şeyler yaparaktan noktalandırmayı planlıyorum. Tabi ki bu esnada devamlı olarak çalışmak yeni fikir ve tasarımlar yaratmak asıl amacım olacaktır. Birikimlerimi ve fikirlerimi maksimum düzeye taşıdıktan sonra burada, Türkiye’de akla gelebilecek her şeyin tasarlanabildiği bir Design Studio oluşturmaktır.

    OTOTREND dergisi
    Furkan Bilal İyin – Yavuz Akyıldız
    08-12-2008

    Turkdesignstudio.com
    Türkiye'nin taşıt tasarım stüdyosu

    0 yorum → Yavuz Akyıldız röportajı(Tasarımcı, Fiat)

    Yorum Gönder